Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli, yeni yasama yılının açılışında Demokratik Eksen Partisi (DEM Parti) üyeleriyle tokalaşarak dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da "iç cepheyi güçlendirme" çağrısı yapmasıyla, "yumuşama" sürecinin başladığı ve Cumhur İttifakı'nın DEM Parti'ye açılım yaptığı iddiaları gündeme geldi. Bu gelişmeler, siyasi kulislerde geniş yankı bulurken, "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?" soruları yeni gündemin kapısını araladı.

Bahçeli, grup toplantısında, "Uzattığım el, 'Gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın' temenni ve teklifidir" diyerek, uzlaşı mesajını yineledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı gün Bahçeli'yi desteklediğini belirterek, "Cumhur İttifakı'nın uzattığı elin değerinin muhatapları tarafından anlaşılmasını ümit ediyoruz" dedi. Bu açıklamalar, DEM Parti'ye yönelik yeni bir stratejik hamle mi? sorusunu gündeme taşıdı.

YENİ ANAYASA İÇİN DEM PARTİ'DEN DESTEK ARAYIŞI

AK Parti ve MHP, Demokratik Eksen Partisi'nin desteğiyle anayasa değişikliği için gereken desteği sağlamayı hedefliyor. Özellikle yeni anayasa ile Cumhurbaşkanlığı süresinin yeniden düzenlenmesi ve Erdoğan'a bir dönem daha aday olma imkanı tanınması beklentisi, bu sürecin arkasındaki ana motivasyon olarak değerlendiriliyor. Muhalefet partileri ise bu açılımın, yeni bir çözüm süreci ve demokratikleşme hamlesi gibi sunulmasını eleştiriyor.

"ESKİ KODLARLA YÜRÜYEMEZSİNİZ" VURGUSU

Cumhur İttifakı'nın yetkilileri, "yeni çözüm süreci" iddialarına mesafeli yaklaşıyor. AK Parti ve MHP kulislerinde, Türkiye’nin mevcut durumu göz önünde bulundurulduğunda eski yöntemlerle ilerlemenin mümkün olmadığını belirten açıklamalar yapılıyor. Yetkililer, "Diyalog, müzakere önemli. Ancak, 'çözüm süreci' değil, 'demokratikleşme ve reform süreci' kavramlarıyla yaklaşmak gerekir" diyerek, sürecin farklı bir anlam kazanması gerektiğini ifade ediyor.

İSRAİL'İN TÜRKİYE'Yİ HEDEF ALMA İHTİMALİ

Cumhur İttifakı'nın yumuşama hamlesi, Ortadoğu’daki siyasi gelişmelerle de ilişkilendiriliyor. Özellikle İsrail’in Türkiye'ye yönelik faaliyetleri ve bu ülkenin istihbarat teşkilatının etkisi konusundaki endişeler ön planda. Türkiye’nin, "Ortadoğu'nun demokratik ve istikrarlı tek ülkesi" olarak hedef alındığı iddiası gündemde. Son dört yılda 200'e yakın kişinin İsrail ajanı suçlamasıyla gözaltına alınması da bu endişeleri artıran bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

DEM PARTİ'DEN TEMKİNLİ YAKLAŞIM

DEM Parti yetkilileri, Cumhur İttifakı'nın uzattığı eli dikkatle değerlendiriyor. Partinin üst düzey yöneticileri, "Biz zaten Türkiye partisi olma iddiasındayız" diyerek, bu süreci memnuniyetle karşıladıklarını ifade ediyor. Ancak, AK Parti ve MHP’den somut bir adım atılmadığı sürece "çözüm süreci" veya "demokratikleşme" gibi kavramların tartışılmasını doğru bulmuyorlar. DEM Parti, "Şu an için ‘ya çok dar bir ekiple yürütülen bir süreç var ya da hiçbir şey yok’" diyerek, açılım sürecinin arka planını netleştirmek istediklerini belirtiyor.

YENİ ANAYASA İÇİN 'YOL TEMİZLİĞİ' ŞARTI

DEM Partililer, anayasa değişikliği sürecinde şeffaflık ve güvence arayışında. Parti yetkilileri, "Eğer bu çağrının altında yeni anayasa arayışı yatıyorsa, bunun için 'yol temizliği' şart" diyerek, ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmasını talep ediyor. DEM Parti, ancak bu taleplerin karşılanması durumunda anayasa değişikliğine dair masaya oturabileceklerini belirtiyor.